yüksek basınçlı. 
 a high-pressure cylinder. a high-pressure laminate.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (hava) yüksek basınç. 
 There is a high-pressure area just to the south: Tam güneyde bir yüksek basınç merkezi var.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        atak, cerbezeli, zorlayıcı, tuttuğunu koparan. 
 a high-pressure salesman.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yıpratıcı, ruhsal gerginlik yaratan, baskı yapan, baskı altında tutan, sinir törpüleyici. 
 She has  a high-pressure job. high-pressure occupations.
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        zorla satmak/satmaya çalışmak, alıcıyı zorlamak/kandırmaya çalışmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yüksek tansiyon
                        
İsim, Tıp                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yüksek kan basıncı
                        
İsim, Tıp                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        müşteriyi sıkıştırmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        satış gelirlerini artırmak amacıyla tüketicinin gerçek gereksinimleri ya da kaynaklarını dikkate almadan yapılan zorlama satış
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ...'e büyük baskı yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yüksek tansiyonu olmak
                        
Fiil